SGK’ NIN, SAHTE REÇETE YAHUT GERÇEĞE AYKIRI REÇETE DÜZENLEME İDDİASI KARŞISINDA CEZA MAHKEMELERİNDE YAPILAN YARGILAMA SÜRECİ VE BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KESİN OLARAK VERDİĞİ EMSAL BİR BERAAT KARARI
Birçok olayda eczacı ve doktor; hastanın “almadım” dediği reçete içeriği ilaçlar bakımından; SGK nın iki satırlık basit bir şikayet dilekçesi ile ağır ceza mahkemesinde resmi evraktan sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan yargılanmaktadır.
SGK; yıllar önceki reçetesiyle ilgili olarak hastanın ifadesine başvurmakta; hastanın, SGK müfettişine “hatırlamıyorum” dediği yahut “almış olabilirim” dediği olayda “gerçeğe aykırı reçete” düzenlemek eyleminden işlem yapmakta; buradan “resmi evrakta sahtecilik” ve “kamu kurumu zararına dolandırıcılık” suçlarına unsur çıkartmaktadır. Doktorlar bakımından yürütülen idari soruşturmalar; eczacılar bakımından İlaç Alım Protokolü kapsamında uygulanan para ve yazılı uyarı cezaların yanı sıra.
Peki “gerçeğe aykırı reçete” eylemi nedir? Yargıtay “gerçeğe aykırı reçete düzenleme ve bunu SGK ya fatura etmek” eyleminden ne anlamaktadır? Yargıtay; “sahte reçete” başka bir deyişle “gerçeğe aykırı reçete” eylemini; gerçek bir muayene işlemine dayanmayan reçete olarak kabul etmektedir.
Uygulamada; gerek Aile Sağlığı Merkezindeki aile hekimleri tarafından gerekse birinci basamak ve ikinci basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler tarafından günce yüzlerce hasta muayene edildiği bilinen bir gerçektir. Ve yine; bu sağlık kuruluşlarının hepsinden yazılan reçetelerin çok sayıda eczaneye gittiği ve bir eczanenin günde yüzlerce, binlerce reçeteyi karşıladığı bilinen bir gerçektir.
İşte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi bu noktada maddi gerçeğe ve hukuka uygun düşecek bir karar vermiştir. Aşağıdaki bu kararı tüm eczacılara ve hekimlere emsal olması bakımından sunuyorum:
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. CEZA DAİRESİ
Esas No : 2021/2784
Karar No : 2023/2781 BAŞVURUNUN REDDİ
BOZMA
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu ….. Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 26.05.2023
ESAS VE KARAR NO : 2021/ E, 2023/271 K.
ŞİKAYETÇİLER : 1-….
2-…
3-M…
KATILANLAR : 1-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
SANIKLAR : 1-…
2-….
SUÇ : Görevi Kötüye Kullanmak, Nitelikli Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik
SUÇ YERİ ve TARİHİ : İstanbul/Pendik - 2019-2020
HÜKÜM ÖZETİ : Mahkumiyet, Beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümlere karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla,
Dosya görüşüldü:
İstinaf başvurularının reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, gerekçe içeriği ve tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ... ve ...'ün doktor olarak görev yaptıkları, sanık ...’ün ... isimli hasta hakkında herhangi bir muayene işlemi yapmadığı halde içeriği itibariyle gerçeğe aykırı reçete düzenlediği, sanık ...’nun ... isimli hasta hakkında herhangi bir muayene işlemi yapmadığı halde içeriği itibariyle gerçeğe aykırı reçete düzenlediği, sanık ...’ün ise ... isimli hasta hakkında herhangi bir muayene işlemi yapmadığı halde içeriği itibariyle gerçeğe aykırı reçete düzenlediği, bu reçetelerin eczacı sanık ...'e ait eczane kayıtlarına işlenmek suretiyle katılan kuruma faturalandırdığı, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıklar hakkında görev yaptıkları süre içerisinde tek bir hasta adına yazılan reçetenin sahte olduğu iddiası ile kamu davası açıldığı, çok sayıda hasta muayene eden bir doktorun muayene ettiği bütün hastalarını ve çok sayıda reçete kabul eden bir eczacının bütün reçeteleri ve reçetelerde yazılı ilaçları kimin aldığını hatırlamasını beklemenin mümkün olamayacağı, yaşlılıkları, meşguliyetleri ve diğer mazeretleri sebebiyle hastaların eczaneye gitmeden aile fertlerine ve tanıdıklarına ilaç aldırmalarının yaygın karşılaşılan bir durum olduğu, yıllarca mesleğine hizmet etmiş olan eczacı ve doktorların tek bir reçete üzerinden kamu kurumuna yönelik olarak dolandırıcılık ve sahtecilik kastı ile hareket etmiş oldukları şeklindeki iddianın adalete ve hakkaniyete uygun olmadığı anlaşılmakla, sanıkların üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; CMK'nın 286/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19/12/2024
Başkan Üye Üye Katip
Sağlık Hukuk | Özel Hastane - SGK Davaları | SGK Eczane Davaları
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.