Bilindiği üzere; SGK birçok eczaneye sahte reçete diğer adıyla hak sahibine reçete muhteviyatı ilaçların teslim edilmediği iddiasıyla, ilaç alım protokolüne göre
SGK tarafından verilen cezalar tek yanlı ve tarafsız olup Soruşturma Raporları incelendiğinde ilaç simsarları tarafından organize bir çetenin eylemleri sonucu hastanın bilgileri ve doktorun MEDULA şifresi ele geçirilmek suretiyle sahte reçeteler düzenlendiği ve bu sahteciliğin anlaşılmaması için de tek bir eczaneden ilaç almak yerine Edirne' den Adapazarı' na kadar tüm Marmara Bölgesindeki eczanelerden ilaçların kimliği belirsiz çete üyelerince alındığı görülmektedir.
Ancak SGK; sahteciliği sanki eczacının kendisi yapıyormuş gibi eczacının hiçbir kusuru, ihmali ve usulsüzlüğe katılımı olmadığı halde bunun bedelini eczacıya ödettirmektedir. Yapılan yargılama neticesinde eczacının kast, kusur ve ihmali tespit edilerek gelinen son noktada katlı cezalar silinmektedir.
Burada önemle vurgulamak gerekmektedir ki; SGK eczane aleyhine bu cezaları uygularken aynı zamanda 1. kez uyarı cezaı vermektedir. Öyle ki bazı durumlarda reçete bedelinin 300,00 TL ile 1.000,00 TL arası durumlarda eczacılar miktarın küçük olmasını da nazara alarak SGK yı karşılarına almamak için dava açmamaktadırlar. Kuruma yapılan itirazlar ise zaten usulü süreci tamamlayan şekilsel bir süreç olduğu için sonucu değiştirmemektedir. Gelelim asıl konuya SGK ikinci bir kez yine miktarı da küçük olan bir reçete olmasına rağmen daha önce 1. kez uyarı işlemi uygulması işlemine binayen bu kez eczacının 6 ay süreyle sözleşmesini feshetmekte başka bir deyişle sözleşmesini 6 ay süre ile askıya almakta ve eczanenin MEDULA ekranını kapatmaktadır. İşte bu durum karşısında eczacı şaşkına uğramakta yapılan cezanın nedenini dahi anlayamaktadır. Bu halde derhal işlemin tedbiren durdurulmasını talep ederek dava açılması, eczanenin tedbir kararı gereği MEDULA ekranının açılmasını sağlamak gerekmektedir.
Aşağıda; benzer durumdaki bir eczacının 6 ay süreyle fesih işlemin karşı açmış olduğu davada yapılan yargılamaya ilişkin mahkeme kararı bulunmaktadır. Karar ile; sahte reçete yazılması eylemine katılımı olmayan eczaneye para cezası ve 6 ay süreli fesih cezası verilemeyeci hüküm altına alınmıştır. Emsal teşkil etmesi ve yargılama hakkında fikir sahibi olunması için tüm eczacılara duyurulur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İSTANBUL … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/……… Esas
KARAR NO : 2018/………Karar
HAKİM : ……….
KATİP : …………
DAVACI : ………… -
VEKİLİ : Av. FİLİZ KILIÇ
DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ :….
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ: 03/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/04/2018
Taraflar arasındaki davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I. İDDİANIN ÖZETİ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin …….. Eczanesinin sahip ve mesul müdürü olduğunu, eczacıların SGK kapsamındaki hastaların ilaçlarını karşılaması, ilaç bedellerinin ödenmesi, protokole aykırı fiiller ve bunlara ilişkin yaptırımlar ile uyulması gereken diğer kuralların neler olduğunun Kurum ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan 2016 yılı eczane protokolü ile belirlendiğini, Kurum ile Birlik arasında belirli aralıklarla sözleşme yapıldığını, eczacının bu sözleşmeye müdahale etme imkanını olmadığını, müvekkil eczacının SGK ile imzalamış olduğu protokolün müvekkil eczacı açısından mecburen imzalanmış olduğunu, SGK'dan müvekkile tebliğ edilen yazı ile eczacıdan savunma alınmak istendiğini ve müvekkilinin kuruma yazılı savunmasını gönderdiği ve yazıda belirtilen 5.3.5 maddesinin kendisi hakkıda uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin bilgilendirme beklerken Kurumdan ikinci bir yazı geldiğini ve "aynı maddenin bir kez daha ihlal edildiğinden bahisle" müvekkil eczacının kurumla olan sözleşmesinin 6 ay süre ile feshedildiğini, kurumun ilk yazısının işleme konulup konulmadığının davacı tarafça hükme bağlanmadığını, müvekkilinin savunmasına karşılık, sözkonusu savunmanın kabul edilmediğinin müvekkiline bildirilmediğini, bu durumun müvekilinin yargı yoluna müracaat hakkını elinden aldığını, müvekkilinin ancak davalının ikinci yazısı ile ilk yazıda zikredilen reçeteye ilişkin olarak, kendisi hakkında protokolün 5.3.5 maddesinin uygulandığını öğrenebildiğini, bu durumun davalının ikinci tespit iddiası ile 5.3.5 gereği sözleşmenin feshi ve 6 ay süre ile sözleşme yapamama tehdidi ile karşılaşmasına sebebiyet verdiğini, SGK protokolünün 5,2 savunma maddesi açıkken davalının ne raporu ne de raporda yer alan müvekkil hakkındaki delil ve tespitleri müvekkille paylaşmadığını, davalının protokolün 5.3.2 ve 5.3.5 maddelerinin hukuka aykırı şekilde uyguladığını, müvekkilin eczanesinde denetim yapılmadığını ve denetimde hastaya teslim edilmemiş bir ilacın bulunmadığını, reçetenin sahte olarak düzenlenmesinde müvekkilinin ve çalışanlarının hiçbir dahilinin olmadığını, eczacının kimlik kontrolü yapsa dahi bir reçetenin sahte olup olmadığını anlayabilecek hiçbir imkanının olmadığını, halihazırda müvekkilinin sözleşmesinin davalı kurumca tek taraflı olarak 6 aylığına feshedildiğini, bu durumun müvekkilinin eczanesini 6 ay boyunca kapalı tutmasının müvekkilinin ticari hayatının da sonu anlamına geldiğini ileri sürerek davalının 13.07.2017 tarih ve 40815654-030.03-E.3748399 sayılı yazısı ile bildirilen 2016 yılı protokolünün; 5.3.2 maddesi gereği 1.kez uyarı işleminin, 5.3.5 maddesi gereği 11.615,60 TL. Cezai şart bedelinin işbu yazının kendisine tebellüğünden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili işlemi ile yapılan incelemede bir yıl içinde aynı maddenin ikinci kez ihlal edildiği tespit edildiğinden 6 ay süre ile uygulanacak fesih işlemi, provizyon ekranının yazının tebliği tarihi itibariyle kurum adına reçete karşılama işlemine kapatılması işlemi, 4.3.6 maddesi uyarınca 1.161,56 TL. Kurum zararının, ödeme tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili işlemlerinin haksızlığının tespiti ve iptali ile muarazanın giderilmesi ile bu işlemlerinin tamamının öncelikle teminatsız olarak, uygun görülmezse hükmedilecek teminat çerçevesinde tedbiren durdurulmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davacı tarafın müvekkil kurum ile imzalamış olduğu "Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol" hükümlerine aykırı davrandığını, müvekkil kurumun Denetim Servisi tarafından düzenlenen 12.04.2017 tarih 2017/37 sayılı raporunda, davacı eczanenin Kuruma fatura ettiği reçeteler ekinde sahte ilaç kupürleri olduğunun tespit edildiği, yersiz ve usulsüz düzenlenen reçete de yer alan ilaçların kimliği belirsiz kişilere teslim edildiği veya hastaya ilaçların teslim edilmemesine rağmen hastaya ilaçlar teslim edilmiş gibi sisteme giriş yapıldığının tespit edildiğini, yapılan incelemeler kapsamında sahte ilaç kupürleri bulunan reçete sahiplerinin ifadesine başvurulduğu, alınan ifadelerde bazı reçetelerin sigortalı ve hak sahiplerince düzenletilmediğini, reçetede yazılı olan ilaçları davacıdan teslim almadıklarını, ayrıca SSK-Eczane İl Yöneticisi Sisteminde yapılan incelemede sigortalı ve hak sahipleri tarafından kendilerinin düzenletmediğini beyan ettikleri raporlar ile ilişkili adı geçen eczaneden Kuruma fatura edilen reçeteler de olduğunun tespit edildiği, hasta veya hasta yakınlarına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin de olduğunu, davacıya protokol hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle işlem tesis edildiğini, işlemin yasal ve sözleşmeye uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
Dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 30.01.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, reçetenin sahte olması ve eczane çalışanlarının (eczacı dahil) sahteciliğe katılmamış olması halinde ise, yargılama uygulama gereği cezai şarta hükmedilmeyeceği belirtildiği, reçetenin sahteliği nedeniyle reçete bedelinin 5 katı olan 11.615,60 TL. cezai şart ve 6 ay süreli feshin yerinde olmadığı, davacı eczacının sahte reçete ile dolandırıldığı, ilaçlar teslim edilirken kimlik tespitine gereken dikkatın gösterilmediği ve eczacının reçete bedelinden sorumlu olduğu, kurum denetiminin tarafların karşılıklı çıkarlarına uygun olacak nitelikte ve iyi niyet kuralları kapsamında fonksiyon icrası ile yerine getirilmesi gerektiği, reçetenin sahteliği nedeniyle 5.3.2 maddeye göre uygulanan 1.kez yazılı uyarının yerinde olmadığı, reçetenin sahteliği nedeniyle 5.3.5 maddeye göre uygulanan 11.615,60 TL. cezai şart ve 6 ay süreli fesih işleminin yerinde olmadığı, 4.3.6 maddeye göre uygulanan, 1.161,56 TL.'nin ödeme tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davacı eczacı tarafından davalı kuruma ödenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
IV. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE VARILAN SONUÇ
Davacı eczacı, taraflar arasında imza edilen 2016 yılı protokolünün 5.3.2 maddesi uyarınca kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete fatura edildiğinden bahisle haksız olarak yazılı uyarı ve 11.615,60-TL cezai şart, 6 ay süreli fesih işlemi ile yine protokolün 4.3.6.maddesi uyarınca kurum zararı olarak 1.161,56-TL'nin tahsiline ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunu, kendisinin reçete düzenlemek gibi bir görevinin olmadığı gibi bu yönde reçete veya rapor araştırması yapması ya da çıplak gözle reçetelerin sahte olup olmadığını sorgulaması gibi bir yükümlülüğünün olmadığını, buna ilişkin bir tespit yapmasının da mümkün olmadığını, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, gelen reçetelerde yazılı ilaçları usulüne uygun olarak hastalara teslim ettiğini ileri sürerek, yazılı uyarı, cezai şart, süreli fesih ve ilaç bedeline dair işlemin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir.
Dava, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin protokole aykırı olduğu ileri sürülerek, işlemin iptali ve çekişmenin önlenmesi istemine ilişkindir. Davalı, kurumun Denetim Servisi tarafından düzenlenen 12.04.2017 tarihli raporda 1 adet ilaç kullanım raporunun hastanın bilgileri dışında düzenlenen içerik itibariyle sahte olduğunu, 1 adet reçete için, kurum ile TEB arasında imzalanan 2016 yılı Eczane Protokolünün 5. Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar başlığı altında yer alan 5.3.2 ve 5.3.5. maddeleri gereği kurum tarafından, davacının sahibi bulunduğu ………. Eczanesinin yazılı olarak uyarılmasına ve 1 adet reçete bedeli 1.161,56 TL, reçete bedelinin 5 katı tutarında olan 11.615,60 TL cezai şart bedeli olmak üzere toplam 12.777,16 TL para cezası uygulanmasına, 6 ay süreli fesih cezası ve uyarılmasına karar verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda dava konusu reçete dışında 100 adetten fazla sahte reçete mevcut olup 28 eczane hakkında soruşturma yapılmış ve sahte reçetelerle eczanelerin dolandırılmış olduğu, dosyada alınan bilirkişi kurulu rapor içeriğinde, davacının reçeteleri düzenleyen doktorlar ile ya da üçüncü kişiler ile iş birliği yaparak kurumdan haksız menfaat temin ettiğine dair somut bir delilin bulunmadığı, eczanenin reçetenin gerçek bir teşhis veya tedaviye dayanıp dayanmadığını bilebilecek durumda olmadığı ve eylem ile sonuç arasında ilişkinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı eczanenin reçeteleri kuruma fatura etmesinde kusuru yok ise de kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının davalı kurumdan faiziyle birlikte reçete bedellerini tahsil etmesi mümkün değildir. Bu itibarla, reçete bedelinin kurumdan tahsili yönünde hüküm kurulması, reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yükleyecektir. Davacı reçete bedellerini ve faizini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir. Üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Bu açıklamalar karşısında cezai şart bedeli dışındaki reçete bedeli ve faizi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekir (Yargıtay 13. HD, 12.10.2016, E: 2016/12106, K: 2016/18346; Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 18. Hukuk Dairesi, 09.03.2017, E: 2017/208, K: 2017/237; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 19.Hukuk Dairesi, 27.11.2017, E: 2017/1129, K: 2017/1566).
Dosyada alınan bilirkişi rapor içeriğine göre, davacı eczanenin ilaç bedeli olan 1.161,56 TL'den sorumlu olabileceği, sahte reçete, sahte rapordan dolayı üçüncü kişilerle iş birliği yaptığı yönünde herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dosyaya sunulan deliller kapsamında uyarı cezası, sözleşmenin feshi ve reçete bedelinin 5 katı tutarındaki cezai şart uygulanması yönündeki kurum işleminin iptali gerekir. Ancak eczanenin reçeteyi protokol hükümlerine göre hastanın kendisine veya yakınlarına teslim ettiğini ispatlayamadığından reçete bedeli yönünden sorumluluğu bulunmaktadır. Davalı idare her ne kadar kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini iddia etmiş ise de, 5.3.5. maddesi uyarınca uyguladığı cezai işlemin uygulandığı tarihte yargı kararına dayanmaması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermediği yönündeki bu iddiası yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
V. H Ü K Ü M :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
a) 1.161,56-TL reçete bedeli yönünden DAVANIN REDDİNE,
b) Davalı kurumun 13/07/2017 tarihli 3748399 sayılı işlemi ile 11.615,60-TL cezai şart uygulanması, birinci kez yazılı uyarı işlemi, 6 ay süreyle uygulanacak fesih işlemi ve provizyon ekranının kurum adına reçete karşılama işlemine kapatılmasına yönelik işlemlerin İPTALİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca reddedilen kısımla ilgili alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL'nin mahsubu ile kalan 4,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı Harçtan muaf olmakla kabul edilen kısım yönünden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT.'nin 13. Maddesi uyarınca takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin huzurunda HMK'nın 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2018
Katip ¸e-imzalıdır Hakim ¸e-imzalıdır
Sağlık Hukuk | Özel Hastane - SGK Davaları | SGK Eczane Davaları
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.