İlaç Alım Protokolündeki Cezai Şart Koşullarının Yüksek Mahkeme Kararları Işığı Altında Değerlendirilmesi

Giriş

Türk Eczacıları Birliği Üyesi eczacılar, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer kanunlardaki özel hükümler gereği genel sağlık sigortasından yararlandırılan kişilere ilaç ve tıbbi malzemeleri, “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”[1] kapsamında vermektedirler. Mezkur protokolün 1.2. maddesiyle konu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlık hizmetlerinin finansmanı sağlanan ve bu Protokolün (2) numaralı maddesinde belirtilen kişilere, serbest eczanelerden ilaç ve provizyon sisteminde yer alan tıbbi malzemelerin teminine ilişkin usul ve esaslar ile karşılıklı hak ve yükümlülükleri, olarak belirlenmiştir.

Bu çalışmada; öncelikle, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ ün cezai şart hükümleri 2012- 2016 ve 2020 yıllarına ilişkin cezai şart koşulları kıyasen incelenecek; idari ve mali yaptırımlar ortaya konularak Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay kararları ışığı altında değerlendirilecektir.

2-    2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün[2]“5.3. maddesi ile “Cezai şart uygulanacak fiiller, fesih nedeni fiiller ve sözleşme yapılmayacak süreler”  şu şekilde düzenlenmiştir.

“5.3.1. Reçetede yazılan ilacın eczanede bulunduğu halde eczanede bulunan ilacın verilmediğinin ve/veya reçete karşılamada reçete veya hasta seçimi yapıldığının ve/veya reçete sahibinin kurallara uygun yazılmış ve provizyon sisteminin onay verdiği reçetesinde yer alan ilacı hastaya bedeli karşılığında satıldığının tespiti halinde, eczane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 2 (iki) ay süre ile sözleşme yapılmaz.

5.3.2. Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.2. Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.3. Sözleşmesi feshedilen eczacıya ait reçetelerin Kurum ile sözleşmeli eczacı tarafından Kuruma fatura edilmesi halinde,  reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz.

5.3.4. Reçetede yazılı ilaç yerine farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verilmesi durumunda bir fatura döneminde ilaç bedelinin 5 (beş) katından az olmamak üzere 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanır.

Bu maddenin uygulanmasında reçetenin karşılandığı tarihteki Kurum provizyon sistemindeki eşdeğer tablosu dikkate alınır.

5.3.5. Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır.  Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.6. Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya poliklinik muayene katılım payı tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (Bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir. Eczacı tarafından, poliklinik muayene katılım payı tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz. Provizyon sisteminde, eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarının eczane tarafından tahsil edilmediğinin tespiti halinde, bu madde hükmü uygulanır.

5.3.7.  Resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarına ait ilaçların kupürlerinin veya bedeli daha önce ödenmiş reçetelere ait kupürlerin Kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde 3.000 (üç bin) TL cezai şart uygulanır. Bu madde protokolün imzalanmasından itibaren 1 (bir) yıl geçerlidir.

5.3.8. Kuruma fatura edilen reçetede ya da reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının ve Kurum zararının oluştuğunun tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

5.3.8. Kuruma fatura edilen reçetede ya da reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (e-reçete ve/veya e-rapor olarak düzenlenenler hariç) (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının ve Kurum zararının oluştuğunun tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

5.3.9. Kurumca yapılan incelemeler neticesinde Provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve Kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.

5.3.10. Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.11. Eczacı, Kurum ile Kuruma bağlı vakıf, dernek gibi kuruluşlara bağış yapamaz, hediye vb. şekilde katkıda bulunamaz. Bu durumun tespit edilmesi halinde sözleşme feshedilir, 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odasınca da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odasınca yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurumca fesih yapılır. Yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilen tespitler nedeniyle sözleşmesi feshedilen eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir.

5.3.12. Eczanenin muvazaalı olarak faaliyet gösterdiğine ilişkin bulguların tespit edilmesi halinde durum ivedilikle İl Sağlık Müdürlüğüne ve TEB’e bildirilir. Kurum gerekli incelemeleri yapar. Bu süreç içerisinde Sağlık Müdürlüğünden ve/veya TEB’den eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde sözleşme feshedilir.

Eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin tespiti halinde sözleşme tarihinden itibaren Kurumca eczaneye yapılan tüm ödemeler geri alınır.

Sağlık Bakanlığı tarafından muvazaalı eczane işletmesi nedeni ile ruhsatnamesi iptal edilmiş eczacı ile 5 (beş) yıl süre ile sözleşme yapılmaz.

Kurumca eczanelerde yapılan denetimlerde eczacının mazeretsiz olarak eczanede bulunmadığının 3 (üç) kere tespiti halinde durum İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilir. İl Sağlık Müdürlüğünden eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde söz konusu karara göre işlem yapılır. 

 

5.3.13. Bu sözleşmenin (7.3) ve (7.5) numaralı maddeleri kapsamındaki bildirimlerin süresi içerisinde yapılmaması halinde eczacıya 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanır.

5.3.14. Eczacılar, kendilerine hasta gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları ve üçüncü şahıslarla kurye şirketleri ile açık veya gizli işbirliği yapamaz, simsar, kurye elemanı ve benzeri yönlendirici personel bulunduramaz, reçete toplama ve yönlendirme yapamaz. İnternet, faks, telefon, kurye, komisyoncu ve benzeri yollarla eczanelere gelen reçeteler kabul edilmez. Eczacılara bu yolla gelen ilaç talepleri karşılanmaz. Bu durumun tespit edilmesi halinde sözleşme feshedilir ve 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odasınca da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odasınca yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurumca fesih yapılır. Yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilen tespitler nedeniyle sözleşmesi feshedilen eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir.

Protokolün eki (EK-4) uyarınca Bölge Eczacı Odası koordinasyonluğunda yapılan reçete dağıtım işlemleri bu madde kapsamı dışındadır.”

3-    2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün[3]“5.3. maddesi ile “Cezai şart uygulanacak fiiller, fesih nedeni fiiller ve sözleşme yapılmayacak süreler”  şu şekilde düzenlenmiştir.

“5.3.1. Reçetede yazılan ilacın eczanede bulunduğu halde eczanede bulunan ilacın verilmediğinin ve/veya reçete karşılamada reçete veya hasta seçimi yapıldığının ve/veya reçete sahibinin kurallara uygun yazılmış ve provizyon sisteminin onay verdiği reçetesinde yer alan ilacı hastaya bedeli karşılığında satıldığının tespiti halinde, eczane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 2 (iki) ay süre ile sözleşme yapılmaz.

5.3.2. Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.3. Sözleşmesi feshedilen eczacıya ait reçetelerin Kurum ile sözleşmeli eczacı tarafından Kuruma fatura edilmesi halinde,  reçete bedelinin 10(on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20(yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz.

5.3.4. Reçetede yazılı ilaç yerine farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verilmesi durumunda bir fatura döneminde ilaç bedelinin 5 (beş) katından az olmamak üzere 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanır. Bu maddenin uygulanmasında reçetenin karşılandığı tarihteki Kurum provizyon sistemindeki eşdeğer tablosu dikkate alınır.

5.3.5.Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır.  Tekrarı halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.6. Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya poliklinik muayene katılım payınıve/veya eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarını tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (Bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir. Eczacı tarafından, poliklinik muayene katılım payı tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz.

 

5.3.7. Resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarına ait ilaçların kupürlerinin veya bedeli daha önce ödenmiş reçetelere ait kupürlerin Kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde 3.000 (üç bin) TL cezai şart uygulanır. Bu madde protokolün imzalanmasından itibaren 1 (bir) yıl geçerlidir.

5.3.8. Kuruma fatura edilen reçetede ya da reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (e-reçete ve/veya e-rapor olarak düzenlenenler hariç) (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının ve Kurum zararının oluştuğunun tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

5.3.9. Kurumca yapılan incelemeler neticesinde Provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10(on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20(yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve Kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.

5.3.10. Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10(on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20(yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.11. Eczacı, Kurum ile Kuruma bağlı vakıf, dernek gibi kuruluşlara bağış yapamaz, hediye vb. şekilde katkıda bulunamaz. Bu durumun tespit edilmesi halinde sözleşme feshedilir, 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odasınca da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odasınca yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurumca fesih yapılır. Yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilen tespitler nedeniyle sözleşmesi feshedilen eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir.

5.3.12. Eczanenin muvazaalı olarak faaliyet gösterdiğine ilişkin bulguların tespit edilmesi halinde durum ivedilikle İl Sağlık Müdürlüğüne ve TEB’e bildirilir. Kurum gerekli incelemeleri yapar. Bu süreç içerisinde Sağlık Müdürlüğünden ve/veya TEB’den eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde sözleşme feshedilir.

Eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin tespiti halinde sözleşme tarihinden itibaren Kurumca eczaneye yapılan tüm ödemeler geri alınır.

Sağlık Bakanlığı tarafından muvazaalı eczane işletmesi nedeni ile ruhsatnamesi iptal edilmiş eczacı ile 5 (beş) yıl süre ile sözleşme yapılmaz.

Kurumca eczanelerde yapılan denetimlerde eczacının mazeretsiz olarak eczanede bulunmadığının 3 (üç) kere tespiti halinde durum İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilir. İl Sağlık Müdürlüğünden eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde söz konusu karara göre işlem yapılır. 

5.3.13. Bu sözleşmenin (7.3) ve (7.5) numaralı maddeleri kapsamındaki bildirimlerin süresi içerisinde yapılmaması halinde eczacıya 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanır.

Ancak eczanenin herhangi bir şekilde yerinin değişmemesi, adres değişikliğinin belediyenin veya kamu idaresinin yapmış olduğu değişiklik nedeniyle oluşması halinde cezai şart uygulanmaz.

5.3.14. Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın ilaç almasını engellemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın rızası dışında adına devam reçetesi girilip silinmesi veya ilaç veriliş sürelerini ihlal amacıyla reçete girilip silinmesi fiillerinin tespit edilmesi durumunda yapılan her işlem için fiile iştirak eden tüm eczanelere ayrı ayrı 100 (yüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Maddede sayılan fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde cezai şart miktarı 300 (üçyüz) TL olarak uygulanır.”

4-    2020 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

2020 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün[4]“5.3. maddesi ile “Cezai şart uygulanacak fiiller, fesih nedeni fiiller ve sözleşme yapılmayacak süreler”  şu şekilde düzenlenmiştir.

“5.3.1. Reçetede yazılan ilacın eczanede bulunduğu halde eczanede bulunan ilacın verilmediğinin ve/veya reçete karşılamada reçete veya hasta seçimi yapıldığının ve/veya reçete sahibinin kurallara uygun yazılmış ve provizyon sisteminin onay verdiği reçetesinde yer alan ilacı hastaya bedeli karşılığında satıldığının tespiti halinde, eczane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 2 (iki) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Hastanın kendi isteğiyle aldığı reçeteler için bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.2. Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığının denetim ile tespitinin kesinlik kazanması halinde, reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın veya ilacı teslim alan kişinin ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.3. Sözleşmesi feshedilen eczacıya ait reçetelerin Kurum ile sözleşmeli eczacı tarafından Kuruma fatura edilmesi halinde, reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz.

5.3.4. Reçetede yazılı ilaç yerine farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verilmesi durumunda 500 (beş yüz) TL’den az 1000 (bin) TL’den fazla olmamak üzere ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanır. Bu maddenin uygulanmasında reçetenin karşılandığı tarihteki Kurum provizyon sistemindeki eşdeğer tablosu dikkate alınır.

5.3.5. Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.6. Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarını, ve/veya eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarını tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (Bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir. Eczacı tarafından, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının, tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz.

5.3.7. Resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarına ait ilaçların kupürlerinin veya bedeli daha önce ödenmiş reçetelere ait kupürlerin Kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde 3.000 (üç bin) TL cezai şart uygulanır. Bu madde protokolün imzalanmasından itibaren 1 (bir) yıl geçerlidir.

5.3.8. Kuruma fatura edilen reçetede ya da reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (ereçete ve/veya e-rapor olarak düzenlenenler hariç) (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının ve Kurum zararının oluştuğunun tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

5.3.9. Kurumca yapılan incelemeler neticesinde provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacıya ilk uyarı tebliğ edilir. İlk uyarının tebliğ tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde fiilin tekrar işlendiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacıya ikinci uyarı tebliğ edilir. İlk uyarının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde, ikinci uyarıdan sonra fiilin yeniden (üçüncü kez) işlendiğinin tespit edilmesi halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve Kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda sehven yapıldığının tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz. Bu maddenin tekrara ilişkin hükmünün uygulanmasında Protokolün 6.4 numaralı maddesi dikkate alınmaz.

5.3.10. Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.

5.3.11. Eczacı, Kurum ile Kuruma bağlı vakıf, dernek gibi kuruluşlara bağış yapamaz, hediye vb. şekilde katkıda bulunamaz. Bu durumun tespit edilmesi halinde sözleşme feshedilir, 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odasınca da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odasınca yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurumca fesih yapılır. Yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilen tespitler nedeniyle sözleşmesi feshedilen eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir.

5.3.12. Eczanenin muvazaalı olarak faaliyet gösterdiğine ilişkin bulguların tespit edilmesi halinde durum ivedilikle İl Sağlık Müdürlüğüne ve TEB’e bildirilir. Kurum gerekli incelemeleri yapar. Bu süreç içerisinde Sağlık Müdürlüğünden ve/veya TEB’den eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde sözleşme feshedilir. Eczacı tarafından eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin Kuruma bildirilmesi halinde eczanenin ekranı kapatılarak tüm ödemeleri durdurulur. Eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin tespiti halinde sözleşme tarihinden itibaren Kurumca eczaneye yapılan tüm ödemeler geri alınır. Sağlık Bakanlığı tarafından muvazaalı eczane işletmesi nedeni ile ruhsatnamesi iptal edilmiş eczacı ile 5 (beş) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Kurumca eczanelerde yapılan denetimlerde eczacının mazeretsiz olarak eczanede bulunmadığının 3 (üç) kere tespiti halinde durum İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilir. İl Sağlık Müdürlüğünden eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde söz konusu karara göre işlem yapılır.

5.3.13. Bu sözleşmenin (7.3) ve (7.5) numaralı maddeleri kapsamındaki bildirimlerin süresi içerisinde yapılmaması halinde eczacıya 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanır. Ancak eczanenin herhangi bir şekilde yerinin değişmemesi, adres değişikliğinin belediyenin veya kamu idaresinin yapmış olduğu değişiklik nedeniyle oluşması halinde cezai şart uygulanmaz.

5.3.14. Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın ilaç almasını engellemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın rızası dışında adına devam reçetesi girilip silinmesi veya ilaç veriliş sürelerini ihlal amacıyla reçete girilip silinmesi fiillerinin tespit edilmesi durumunda yapılan her işlem için fiile iştirak eden tüm eczanelere ayrı ayrı 100 (yüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Maddede sayılan fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde cezai şart miktarı 300 (üç yüz) TL olarak uygulanır. Bir sözleşme döneminde 1 reçetede tespit edilmesi halinde cezai şart uygulanmaz.”

5-    2012- 2016- 2020 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokollerinin Karşılaştırması

Esasen, 2016 İlaç Alım Protokolünün 2012 yılına kıyaslandığında eczacı lehine olduğunu söyleyebiliriz:

2016 Protokolünün 5.3.1. maddesi ilk defa hastanı kendi isteği isteğiyle aldığı reçeteler için ceza koşulunun oluşmayacağını düzenlemiş; 5.3.2. maddesi ile “hasta yakını” ibaresinden vazgeçilip üçüncü kişiye daha yakın olan bir ifade ile “ilacı alan” olarak nitelendirme yapılmış ve en mühimi 5 kat olan ceza koşulu 2 kata indirilmiştir. 5.3.5. maddesi ile de yine 5 kat olan ceza koşulu 2 kata indirilmiştir.

Görüldüğü üzere 2016 yılı İlaç Alım Protokolünün cezai şart koşullarının 2012 İlaç Alım Protokolü ile kıyaslandığuında 5 kat olan cezaların 2 kata indirilmek suretiyle eczacının daha lehine bir protokol olduğunu söylemek mümkündür.

2020 yılı İlaç Alım Protokolünün ise 2016 yılı İlaç Alım Protokolü ile hemen hemen aynı minvalde olduğunu söylemekle birlikte yine 2016 İlaç Alım Protokolüne kıyasla eczacının lehine olduğunu söylemek mümkündür. Burada en önemli lehe değişiklik protokolün 5.3.2. maddesinde olmuştur: Reçete muheviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibne veya ilacı alana ait olmadığının tespiti hususunu dnetim ile kesinlik kazanmasına bağlamıştır. Kastedilen reçetelerin e-reçete olduğu gözetildiğinde kesin tespit ancak imza ve yazı incelemesiyle mümkün olabilmektedir. Protookol de bu şekilde olabileceğini kabul etmiştir. Ancak önümüze gelen inceleme ve denetleme yani SGK Müfettiş raporlarınde bağımsız kişi yahut kuruluşlar tarafımdan imza incelemesi yapılmış bir dosya görememekteyiz; yine hastanın sağlıklı olmayan yönlendirme ile alınan tek taraflı beyanların dayalı olarak rapor ve cezai işlem tesis edildiğini görmekteyiz. Bir diğer yenilik ise protokolün 5.3.5. maddesinde kendisini göstermektedir: 2 kat ceza aynen kalmakla birlikte tekrarı halinde sözleşmenin 6 ay değil 3 ay feshedileceği düzenleme altına alınmıştır.

Sonuç olarak her prototokolün eczacı lehine olduğunu söylemek ilk bakışta mümkün olsa da en çok uygulama alanı bulan 5.3.10 maddesinde lehe en ufak bir düzenleme bulunmamaktadır. 10 kat ceza aynı şekilde varlığını koruduğu gibi sahte olarak kabul edilen reçetenin tespit şartı kesin ve somut bir delile dayanmamakta yine hastanın sağlıklı olmayan beyanlarına itibarının önü kapanmamıştır.

6-    İlaç Alım Protokolündeki Cezai Şart Koşullarının Yüksek Mahkeme Kararları Işığı Altında Değerlendirilmesi

SGK’ nın en çok uygulamış olduğu bir diğer maddesi ise protokolün 5.3.10 maddesidir. Protokolün 5.3.10 maddesi sahte reçete eylemini düzenlemekte olup ilaç bedelinin 10 katı kadar cezai şart (tekrarı halinde 20 kat) ve 1. Kez yazılı uyarı idari yaptırımını düzenlemiştir. Bu madde ile ilgili uygulamada en çok rastlanılan sorun, gerçek bir muayene işlemine dayanmayan reçetenin eczacının SGK ya fatura etmesi şeklinde karşımıza çıkmakta ve çoğu zaman eczacı ya da çalışanlar organize bir çetenin mağduru olmaktadırlar. Protokolün 5.3.10 maddesi, eczacıya 10 kat para cezası işlemi uygulanabilmesi için eczacı ya da eczane çalışanlarının kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete fatura etmesini şart koşmuştur. Ortada bir suistimal, sahtecilik eylemi var ise, bu sahteciliğin müvekkil eczacı ya da eczane çalışanları tarafından yapılmadığı yahutherhangi bir katılımının olmadığı tespiti açık, net ve kesin bir şekilde yapılmadan para cezası uygulanamaz. Yargıtay; yerleşik kazanmış kararları ile; 5.3.10. maddesinin eczacı hakkında uygulanabilmesi için; fiilin eczacı yada eczane çalışanı tarafından kurumu zarar uğratmak amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirilmesinin gerekmekte olduğuna, sahte kupür, sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edilmesi halinde madde hükmü uygulanmayacağına karar vermiştir. Ancak bu durum yalnızca para cezası koşulu için geçerlidir. Yargıtay, protokolün 4.3.6. maddesi gereği uygulanan reçete bedeli bakımından ise davacının reçete bedellerini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebileceği, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını, kabul etmiştir.[5]

Uygulamada sık rastlanılan bir diğer sorun ise hastanın reçete arkasındaki imzasını reddetmesi halidir. Gerçekten, bu inkar öyle bir noktaya varmaktadır ki; hasta evvelinde de sonrasında da kullandığı rapora dayalı, kronik hastalığına ilişkin ilacı reddetmektedir. Bu da; SGK müfettişinin hastanın beyanını yönlendirme ile baskı ile aldığını ortaya koymaktadır. Zira hastalar, mahkeme huzurunda da SGK müfettişine verdiği ifadesinin çelişmemesi için reçete arkasındaki imzaların kendilerine ait olduğunu inkar etmektedir. Ancak ilaçların hastaların kronik tanıları ile uyumlu olduğu, ilaç kullanım geçmişleri incelendiğinde ilaçları sürekli kullandıkları, ortaya çıkarılmıştır. Yargıtay bu hususu şöyle ifade etmiştir: “Ancak eczacıya cezai işlem uygulayabilmek için reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmaması ve hastanın ilacı almadığını beyan etmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta hastalar; davacı hakkında açılan ceza davasında ve Kurum tarafından alınan beyanlarında, reçete arkasındaki imzaların kendilerine ait olmadığını söylemişler ancak ilaçların sürekli kullandıkları ilaçlar olduğunu ve alıp almadıklarını hatırlamadıklarını da beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca davalı Kurum, hastaların ilaçları almadığını ispat edemediğinden cezai işlem uygulanmasını gerektirir iki koşuldan biri gerçekleşmemiştir. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”[6]

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer sorun ise SGK müfettişi tarafından alınan hasta beyanının doğru kabul edilerek, eczacı aleyhine cezai işlem düzenlenmesidir. Hastaların beyanlarının SGK Soruşturma başka bir deyişle müfettiş raporuna bağlı kalınmaksın mahkemece alınması gerekmektedir. Yargıtay bu hususu şöyle ifade etmiştir: “Ayrıca HMK madde 31 uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında olmak üzere kurum işleminin konusunu oluşturan reçetelerde adı geçen hastaların da mahkemece tanık olarak dinlenmesi gerekir. Zira hastalardan..., kurum soruşturmasında dinlenmemiş; ... kendisi adına düzenlenen iki reçeteden birindeki ilaçları alıp kullanmadığını beyan etmiş, biri hakkında beyanı alınmamış; ... ise adına düzenlenen reçetedeki ilacı alıp kullandığını beyan etmiştir. Hastaların ilaçları kullanıp kullanmadıkları hususunun aydınlatılması cezai işlemin yerinde olup olmadığına karar verilebilmesi için önemlidir. Bu durumda mahkemece adlarına reçete düzenlenen hastaların tanık sıfatıyla beyanları alınarak dava konusu reçeteler arkasındaki imzaların kendilerine ait olup olmadıkları sorulduktan sonra reçeteye konu ilaçları alıp almadıklarına dair beyanları da alınarak; tarafların tüm delilleri ve 2016 protokolünün yukarıda belirtilen ilgili maddeleri değerlendirilmelidir. O halde ilk derece mahkemesince; cezai işleme konu reçetelerin sahibi hastaların tanık sıfatıyla beyanı alınarak, dava konusu reçeteler arkasındaki imzaların kendilerine ait olup olmadığı sorulduktan sonra reçeteye konu ilaçları alıp almadıklarına dair beyanlarının alınması, 2016 protokolünün yukarıda belirtilen ilgili maddeleri gereğince cezai şart ve fatura bedeli iadesine ilişkin işlemlerin yerinde olup olmadığı tespit edildikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”[7]

Yine uygulamada en çok rastlanılan sorunlardan bir diğeri de SGK müfettişinin hastaya ulaşmadan eczacı aleyhine kabul ederek eczacıya cezai işlem düzenlemesidir. Yargıtay; bu durumda hastanın ifadesine başvurulmadan yapılan tespitin hatalı olduğunu kabul ederek SGK nın iddiasını ispatlayamadığını, kabul etmiştir. “SGK tarafından yapılan soruşturma sonucunda; birçok eczaneden Kuruma fatura edilen reçetelerin arkasında, ilacı teslim alan kişi olarak ... isminin yazılı olduğunun tespit edilmesi üzerine, hastalar ve yakınları dinlenerek ilgili eczanelere cezai işlemler uygulanmıştır. Davacı eczane hakkında da, ... isimli kurum mensubu hastanın eşi ... dinlenilmiş ve 11.11.2011 tarihli bir adet reçete nedeniyle uyarı cezası verilmesi ile reçete bedeli kesintisi ve cezai şartın tahsili işlemleri uygulanmıştır. ... beyanında; kendisinin ve eşinin ilaçlarının, çeşitli eczanelerde kalfa olarak çalışan kardeşi ... tarafından yazdırıldığını ve alındığını, ayrıca ... isimli ilacı hatırlamadığını söylemiştir. Ancak dava konusu 11.11.2011 tarihli reçetedeki ... isimli ilacı alan kişinin eşi olup olmadığına ve arkasındaki imzanın eşine ait olup olmadığına ilişkin beyanı alınmadığı gibi hastanın bizzat kendisi dinlenmeden Kurum tarafından cezai işlem uygulanması yerinde olmamıştır. Her ne kadar yapılan yargılama sırasında reçete sahibi ... dinlenilmek istense de, kendisine ulaşılamadığı için beyanı alınamamıştır. Bu durumda davalı SGK tarafından cezai işleme konu eylemin gerçekleştiği ispatlanamamıştır. Zira dava konusu reçete arkasındaki imzanın hastanın kendisine ait olup olmadığı tespit edilememiştir. SGK tarafından, davacının 2012 protokolünün 5.3.2. maddesini ihlal ettiği ispatlanamadığından, davanın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.”[8]

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer sorun ise, hastanın SGK müfettişine, imzanın kendisine ait olmadığını ancak ilaçları kullandığını ifade etmesidir. Bu durumda imzanın hastanın kendisine ait olmadığı beyanına SGK sarılarak, dayanarak eczacıya cezai işlem uygulamaktadır. Ancak Yargıtay; ilaç alım protokolünün asılamacının ilacın gerçek hastaya sağlamak olduğunu, hastanın ilacı kullanmış olması halinde cezai şart koşullarının oluşmadığını, kabul etmiştir. “Somut olayda; davalı kurum tarafından yapılan soruşturma sırasında ifadesi alınan bir kısım hastaların, cezai işleme konu reçete arkasındaki imzanın kendilerine ait olmadığını, bir kısmının ise reçetede yazılı ilaçları almadıklarını beyan etmeleri üzerine davacı eczacı hakkında yukarıda açıklanan 2012 protokolünün 5.3.2. ve 5.3.5. maddeleri gereğince cezai işlem uygulandığı anlaşılmaktadır. Anılan protokol hükümleri ilaçların, gerçek hastaya ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır. İlaçların hasta tarafından kullanıldığının tespiti halinde bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı açıktır. Bu noktada; cezai işleme konu reçetenin adına yazıldığı hastaların beyanları önem arz etmektedir. Ne var ki ilk derece mahkemesince; bahsi geçen hastaların dinlenilmediği, yalnızca davalı kurum tarafından yapılan soruşturma esnasında alınan ifadeleri değerlendiren bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.”[9]

Uygulamadaki sıklıkla karşılaşılan bir diğer durum ise; reçetelerin kalfalar tarafından yazılıp hastalar ilaçları eczaneden almaksızın ilaçların hastalara ulaştırılması halidir. Bu halde, hasta memnuniyetini sağlamak adına hastalara ilaçları eczaneler tarafından yazdırılmakta ancak hastalar ilacı kullanmaktadır. Yargıtay, konu ile ilgili olarak, hastaların teslim aldıklarını kabul ettikleri ilaçları dahi eczaneden kendilerinin veya yakınlarının almadığı, bizzat doktora gitmeden başkaları aracılığıyla ilaç yazdırdıkları ortadadır. Bu nedenle hangi reçetelerdeki ilaçları aldıkları açıkça tespit edilmesi, gerektiğine karar vermiştir.[10]

“Davacı; ... Eczanesi'nin sahibi olduğunu, davalı kurumun 11/02/2016 tarihli yazısı ile kuruma fatura ettiği 2 adet reçetenin, reçete sahibinin bilgisi dışında düzenlenmiş ve temin edilmiş olduğunu, bu nedenle hakkında 2012 yılı ilaç teminine ilişkin sözleşmenin 5.3.5. maddesinde yer alan; hasta ya da hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edilmesi nedeniyle 75.775,50TL cezai şart uygulandığını, reçete bedeli olan 7.577,55 TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte kurumdan tahakkuk etmiş alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, uyarı cezası da verildiğini, bu işlemlerin iptali ile davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; davacının 2 adet e reçeteyi hastanın kendisine teslim edildi kaydı ile kuruma fatura ettiği, ancak hastaların ilaçları almadığını beyanla, cezai işlemin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; olayda üçüncü kişilerin dahlinin bulunduğu, protokolün 5.3. madde hükümlerinin uygulanmaması gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalı kurumun 11/02/2016 tarih ve .../864745 Sayılı işleminin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davacı eczanenin ibraz edilen reçetelerin arkasına ilaçları teslim alan kişilerin kimlik bilgilerini kontrol ederek yazması gerektiği, davacının kendisinin de taraf olarak imzaladığı protokol hükümlerine göre kendisine yüklenen kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davalının istinaf talebinin kabulüne, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu reçetelerde yazılı ilaçların reçete sahibi hastalar tarafından teslim alınıp alınmadığına ilişkindir.

Davacı eczane tarafından; kuruma fatura edilen, ... ve ... adına düzenlenen, 27.09.2012 tarihli iki adet reçetede yazılan ilaçların, reçete sahipleri tarafından alınmadığı kurumca iddia edilmiş ise de, davalı tarafın yaptığı soruşturma sırasında hastalar; ilaçlarını teslim alan ...'ı tanımadıklarını söylemişler ancak ... isimli eczane kalfası aracılığıyla ilaç yazdırdıklarını ve bilmedikleri eczanelerden ilaçlarını aldıklarını da kabul etmişlerdir. Bu durumda teslim aldıklarını kabul ettikleri ilaçları dahi eczaneden kendilerinin veya yakınlarının almadığı, bizzat doktora gitmeden başkaları aracılığıyla ilaç yazdırdıkları ortadadır. Bu nedenle hangi reçetelerdeki ilaçları aldıkları açıkça tespit edilmelidir. Dava konusu reçetelerdeki ilaçların hastalar tarafından kesin olarak teslim alınıp alınmadığının belirlenmesi için HMK madde 31 uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu hastaların tanık sıfatıyla dinlemesi gerekir. Mahkemece hastaların ilaçları almadıklarının tespiti halinde de, 01/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol'ün 6.10. maddesinde yer alan; “Bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri Kurum tarafından bu Protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca bu Protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca davacı hakkında uygulanan 2012 protokolünün 5.3.5. maddesinin 2020 protokolündeki karşılığı olan 5.3.5. maddesindeki; “Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmünün olaya uygulanarak cezai işlem miktarının yeniden belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine yönelik hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”

Bu kez yargılama sırasında sıklıkla karşılaşılan ihtilaflardan biri de; uyuşmazlığa 2012 protokolünün mü yoksa 2016 protokolünün mü uygulanacağı ve 2016 protokolünün eczacı lehine olan hükümlerinin uygulanabilmesi için dava açılması kuruma yazılı başvuru olarak kabul edilebilir mi? Bu konuda, istinaf incelemesi neticesinde Bölge Adliye Mahkemeleri çelişkili kararlar vermiş ise de Yargıtay sonuç olarak dava açılmasını Kuruma başvuru olarak kabul etmiş olup bu kararları yerleşik hale gelmiştir.[11]

“Davalı kurum tarafından, davacı eczacı hakkında; Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 Yılı Protokolü'nün 5.3.5 maddesinde yer alan “5.3.5. (Değişik: 19/09/2013-2013/1 Ek Protokol 12.md. Yürürlük:01/11/2013 ) Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 5 (beş ) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 10 (on ) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı ) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış ) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü gereğince cezai şart ve uyarı işlemi uygulanmıştır. Ancak cezai işleme konu eylemle ilgili 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.5. maddesinde “Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki ) katı tarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on ) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı ) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere, hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış ) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Yine aynı protokolün 6.12. maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5 ) ve (6 ) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez. Bu protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz. Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3 ) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu Protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır. Ancak eczanenin feshine ilişkin fiil için; bu Protokol hükümlerinde eczacının yazılı olarak uyarılması ve/veya “tekrarı halinde” yeni bir yaptırım belirtilmiş ise, bu Protokolün yürürlük tarihinden önce yapılmış fesih işlemi “yazılı olarak uyarı” ve/veya fesih işlemine esas fiil ise tekrara dayalı yaptırımlar için ilk fiil olarak kabul edilir. Bu madde hükmü uygulanırken daha önce Kuruma devredilen kurumlar ile yapılan protokoller gereği sözleşmesi feshedilen eczacı için, fesih tarihinden itibaren geçen süre bu Protokol hükümlerine göre sözleşme yapılmayacak süreden düşülür.” denilmiştir. Dava konusu cezai işlemin dayanağı olan protokol maddesinde davacı lehine değişiklik olduğu sabit olup, davacı her ne kadar, davalı kuruma, hakkında 2016 protokolünün uygulanması için başvurmamışsa da, dava açmış olması davacının 2016 protokolünün uygulanmasına ilişkin müracaatı olduğu anlamına gelir. Bu durumda davacının, kurumdan yazılı talepte bulunulup bulunmadığının araştırılmasına gerek kalmamıştır. Artık somut uyuşmazlıkta 2016 protokolünün değerlendirilmesi gerekir. 2016 protokolünün yukarıda belirtilen ilgili maddeleri değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer sorun; hastaların ilacı alıp almadıklarını tam olarak hatırlayamadıkları hallerde uygulanan cezai işlemlerdir. Bilindiği üzere bazen SGK Soruşturma Raporunun konusunu neredeyse 8-10 yıl önceki reçeteler oluşturmakta olup hastanın açık ve net olmayan beyanı karşısında SGK, eczaneye cezai işlem uygulamaktadır. Ancak Yargıtay, hastaların reçetede yazılı olan ilaçları alıp almadıklarını hatırlamadıkları ve ilaçları almadıkları yönünde açıkça bir beyanları olmaması karşısında uygulanan cezai işlemin iptaline karar vermiştir.[12] “Davacı eldeki dava ile, davalı kurum tarafından 2012 eczane protokolünün 5.3.2, 5.3.5 ve 5.3.6 maddeleri gereğince uygulanan cezai işlemin iptali ile cezai işlem ve reçete bedeli için tahsil edilen 34.432,92 TL'nin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise cezai işlem konusu reçete sahibi hastaların reçeteyi kendilerinin yazdırmadığını, reçetedeki ilaçları almadıklarını ve reçete arkasında yer alan imzanın kendilerine ait olmadığını bildirdiğinden uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu savunmuştur. Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu esas alınarak ‘...hastaların Sosyal Güvenlik Kurumuna vermiş olduğu ifadelerinde 3 hasta haricinde tamamının dava konusu reçetelerden haberdar olmadıklarını, reçeteyi yazan doktoru tanımadıklarını, reçete içeriği ilaçları almadıklarını ve reçete arkasındaki imzaların kendilerine ait olmadığını belirtmişlerdir. 3 hasta ise alıp almadıkları konusunu hatırlayamadıklarını ifade etmektedir. 2012 yılı SGK Eczane protokolünün 5.3.2 maddesinde de belirtildiği üzere "Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz" ibaresi yer almaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere hatırlayamadığını ifade eden 3 hasta açıkça ilaçları aldıklarını ifade etmedikleri sürece almış kabul edilemeyeceği, diğer kalan hastaların da adlarına yazılan reçetelerden haberdar olmadıkları, reçete içeriği ilaçları almadıkları, reçete arkası imzaların kendilerine ait olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumuna vermiş oldukları ifadelerin haricinde herhangi bir yazılı beyanlarına rastlanmamıştır. İmza, ilacın teslim edildiğine ve teslim şartının gerçekleştiğini gösterir. Bir başka deyişle eczacı ilaçları teslim ettiğini ispatlamakla mükelleftir...' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; mahkemenin gerekçesinde de kabul edildiği gibi reçete sahibi ..., ... ve ... isimli hastaların reçetede yazılı olan ilaçları alıp almadıklarını hatırlamadıkları ve ilaçları almadıkları yönünde açıkça bir beyanları olmadığı anlaşıldığından bahsedilen bu üç hasta yönünden davanın kabulüyle toplam 2.478,93 TL tutarındaki reçete için protokolün 4.3.6 ve 5.3.2. maddeleri gereği uygulanan cezai işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, aleyhe yorum yapılarak davanın tümden reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.

Uygulamada sıklıkla uygulanan cezai şart koşullarından bir diğeri ise protokolün 5.3.10 maddesi olup protokolün ceza koşulu bakımından değişmeyen tek maddesidir. Gerçekten ceza koşulu 2012, 2016ve 2010 protokolünde hep 10 kat olarak düzenlenmiştir. .Yargıtay, 10 kat ceza koşulunun uygulanabilmesi için sahte reçete yazılımı işini eczacı ya da çalışanının katılımının ispatlanması gerektiği, ispatlanmadan 10 kat ceza koşulunun uygulanamayacağına karar vermiştir. Ancak, SGK Soruşturma Raporunda konu ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunulması rapor edilmiş ise konu ile ilgili olarak cezai soruşturma yahut kovuşturma dosyası olup olmadığının araştırılması, varsa kesinleşmesinin beklenilmesine karar vermiştir.[13] “Yapılan yargılamada, adına reçete düzenlenen hak sahibi ..... beyanında; davacı eczaneyi bilmediğini bildirmiş mahkemece alınan bilirkişi raporunda; eczanenin bir ... sunucusu olması nedeni ile; karşılamış olduğu reçete muhteviyatı ilaçları telim alan kişinin adı soyadı TC. Kimlik numarası bilgilerini teyit ettikten sonra ilacı alan kişiye, reçete arkasına adı soyadı ve imza bilgilerini alması gerekirken bu işlemi yerine getiremediğinden dolayı ... başkanlığı ... Sosyal İl Güvenlik Müdürlüğü ... Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tesis edilen cezai işlemin yerinde olduğu belirtilmiştir. Mahkemece dinlenen tanık beyanı ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ise de somut olayda uygulanan, 2012 Eczane Protokolü'nün 5.3.10 maddesinde; ''Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahili ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz. ''hükmü düzenlenmiştir.2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. maddesinin davacı eczacı hakkında uygulanabilmesi için; madde hükmünden de görüleceği üzere: fiilin eczacı yada eczane çalışanı tarafından kurumu zarar uğratmak amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmekte olduğu: sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş olması halinde madde hükmü uygulanmayacağı, dolayısıyla davacı eczacının sahtecilik fiiline iştirakinin saptanmasının gerekmektedir. Hal böyleyken Mahkemece, davacı hakkında açılmış ceza davası olup olmadığı, davacının davacı eczacının, kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket edip etmediği, bir başka ifadeyle hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.”

7-    Sonuç

SGK’ nın soruşturma sırasında ifadesi alınan hasta ve yakınlarının, ilaçları alıp almadıklarına dair beyanlarının eczacı aleyhine sonuç çıkartılacak şekilde, yönlendirmeye alındığı ve hasta beyanlarının çelişkili olduğu nazara alındığında ispat bakımından eczacının protokolün 3.2.15.2 maddesinde belirtilen teslime ilişkin şartları eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi, gerekmektedir.

Özellikle e-reçete ve e- rapor uygulamasına geçildikten sonra, 29.06.2012 tarihli 2012/1 Ek Protokol ile 2012 tarihli protokole eklenen 3.2.15.2 maddesinde yer alan "Reçete muhteviyatı, bu protokol hükümlerine göre hastaya/ilaçları teslim alana teslim edilecektir. Bu işlem ilaçları eczaneden alan kişinin T.C kimlik numarasının Medula eczane provizyon sistemine kayıt edilmesi ile tamamlanmış olacaktır. " şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, uygulamada eczane tarafından reçete muhteviyatı ilaçlar sistemde görüldükten sonra hasta yakını olduğunu beyan eden kişiye teslim edilmektedir. Ancak Yargıtay, reçeteyi getiren ve ilacı teslim alan kişinin sözlü beyanlarına itibar edilerek, ilaçları teslim alan kişinin verdiği TC kimlik numarasının kendisine ait olup olmadığı yönünden kimlik tespiti ve doğrulaması yapılmaksızın ilaçların teslimi nedeniyle, eczacının Ek protokolde yer alan düzenlemeye aykırı davrandığını, eczacının kendisine yüklenen kimlik tespiti yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını, bu nedenle SGK’ yı zarara uğrattığına, kanaat getirmektedir.

Uygulamada en sık yapılan hata ise MEDULA’ da ilacı alan hanesine hastanın adının girilmesidir. MEDULA ya hastanın değil ilacı alan kişi kimse ise onun bilgileri girilmiş olsa eczacı, protokolün 3.2.15.2. maddesi uyarınca sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmiş olacaktır. Zira teslime ilişkin bir evrak aranmamaktadır.



[1]Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

[2]2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

[3]2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

[4]2020 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol

[5] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2020/5518 K. 2021/3829 sayılı ve T. 8.4.2021 ilamı

[6] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2020/5493 K. 2021/3828 T. 8.4.2021 tarihli ilamı

[7] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2021/410 K. 2021/2037 T. 1.3.2021 tarihli ilamı

[8] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. E. 2020/2192 K. 2021/1683 T. 18.2.2021tarihli ilamı

[9] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2020/1245 K. 2020/6597 T. 16.11.2020 tarihli ilamı

[10] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2020/2585 K. 2021/1690 T. 18.2.2021 tarihli ilamı

[11] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2020/1410 K. 2020/7923 T. 17.12.2020 tarihli ilamı

[12] Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2016/26084 K. 2019/11718 T. 28.11.2019 tarihli ilamı

[13] Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2017/6599 K. 2019/4649 T. 8.4.2019 tarihli ilamı

Eczane - SGK Davaları

SGK’ nın “Eksik Eczacı İndirimi” Nedeniyle Uyguladığı Haksız Kesintiler RAPOR VE REÇETELERİN, NASIL VE NE ŞEKİLDE SAHTE OLARAK DÜZENLENDİĞİ İSPAT EDİLMEKDİKÇE; ECZACIYA, CEZA VERİLEMEZ VERESELİ İŞLETİLEN BİR ECZANENİN, ECZACININ VEFATI TARİHİNDE REŞİT OLAN ÇOCUCU 5 YIL İÇİNDE YANİ VERESELİ İŞLETİLME SÜRESİ İÇİNDE ECZACILIK EĞİTİMİNE BAŞLARSA VERESELİ İŞLETİLME SÜREDİ DEVAM EDECEK MİDİR? Anayasa Mahkemesi Eczacılara Sanat İcrasından Men (Meslekten Men) Cezası Veren 6643 Sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunun 30. Maddesi’ ni Anayasaya Aykırı Bularak İptal Etti!!! Peki ya Bundan Sonra İlaç Alım Protokolündeki Cezai Şart Koşullarının Yüksek Mahkeme Kararları Işığı Altında Değerlendirilmesi SGK’ nın Kota Aşımı Nedeniyle Eczaneye Ödemediği Reçete Bedelleri Nasıl Geri Alınır? Valcyte Tablet Nedeniyle SGK Eczaneden Kesinti Yapabilir Mi? Eczanenin Nakli İçin Başvurulduğunda Muvazaa Nedeniyle Nakle Onay Verilmezse Eczaneler Ve Eczacılar Hakkında Kanununa Aykırılık ve İspençiyari Ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununa Aykırılık Nedeniyle Eczacı Aleyhine Kesinlen İdari Para Cezalarına Karşı Açılan Dava Ve Emsal Mahkeme Kararı MEDULA’ nın Onay Vermesi İşlemine Güvenerek İlacı Hastaya Veren Eczacının Kusuru Olmadığına Dair Yargıtay Kararı SGK’ nın; Yabancı Uyruklu Hastalara Verilen Reçete Bedelini Hastanın Kronik Hastalığının Sigortalı Tescil Tarihinden Önce Mevcut Olması Başka Bir Deyişle 5510 Sayılı Kanunun 64/1-C Maddesi Kapsamında Eczanelerden Yapmış Olduğu Kesintilere Karşı Açılan Dava Ve Emsal İhtiyati Tedbir Kararı Muvazaalı Eczane Yaptırım Ve Davaları SGK,’ nın Komisyon Kararı Gereğince, Eczanenin Ödemelerinin Durdurulması İle Fahiş Miktarlarda Bloke Koyması Ve Dava (Mahkeme) Süreci Eczacının, Sahtecilik Fiiline İştiraki Saptanmadan Protokolün 5.3.10 Maddesi Gereğince 10 Kat Para Cezası Ve Uyarı İşlemi Uygulanamayacağına Dair Mahkeme Kararı Muvazaalı Eczane İle Diplomasını Kiraya Veren Başka Bir Deyişle Diplomasını İşleten Eczacıya Yargıtaydan Beraat Kararı SGK `nın Protokolün 5.3.5 ve 5.3.10 Maddesi Kapsamında Uyguladığı Para Cezaları İle 6 (Altı) Ay Fesih Cezaları SGK; Eczacıların Alacaklarına Bloke İşlemi Uygulayamaz SGK; SAHTE REÇETE (HAK SAHİBİNE TESLİM EDİLMEYEN İLAÇLAR) NEDENİYLE ECZANEYE FESİH CEZASI VEREMEZ ECZACILAR; SORUŞTURMA SIRASINDA MÜFETTİŞE NASIL İFADE VERMELİDİRLER? SAHTE REÇETE NEDENİYLE ECZANELER HAKKINDA YAPILAN SORUŞTURMALAR SGK’ NIN, ORTOPEDİ AMELİYATLARINDA KULLANILAN MALZEMELERDEN DOLAYI ÖZEL HASTANELERDEN KESİNTİ YAPAMAYACAĞINA DAİR BİR MAHKEME KARARI Sağlık Bakanlığı `nın, Eczaneler Aleyhine Uygulamış Olduğu “Uyarı”, “Süreli/ Süresiz Faaliyet Durdurma” ve “Kapatma” Kararlarına Karşı Açılan Davalar SGK `nın Eczanelere Karşı Uygulamış Olduğu Para Cezaları ile Hak Edişlerinden Yapılan Kesintilere Karşı Açılan Davalar
 


Yol Tarifi