Bilindiği üzere SGK, sahte reçete nedeniyle birçok eczane hakkında idari soruşturma yapmaktadır. SGK; sahte reçete nedeniyle öncelikle eczane aleyhine reçete bedeli kadar kesinti ve reçete belinin 5 ile 10 katı arasında eczanelere cezalar uygulamakta bu cezaları eczanenin hak edişinden kesmektedir.
SGK, sahte reçete nedeniyle zararının 1,5 milyon lira civarında olduğunu bildirmekte ve bu zararını eczacılardan kesmeye hazırlanmaktadır.
Sahte reçete sistemi nasıl işlemektedir:
Sahte reçeteler genellikle Eğitim Araştırma Hastanelerinden çıkmakta ve doktorların sekreterliğini yapan kişiler ile sistemin açıklarını çok iyi bilen eczacı kalfalarınca; doktor ve hastanın haberi dahi olmadan piyasa değeri yüksek olan kanser ve organ yetmezliği ilaçları sahte reçete ile temin edilmektedir.
Sahte olarak düzenlenen bu reçeteler, dikkat çekmemesi açısından Trakya’ dan Adapazarı’ na kadar çeşitli eczanelere gidilerek temin ediliyor. Ne yazık ki bu sırada olan eczacıya oluyor. Çünkü SGK; yalnızca sahte reçete düzenleyenleri değil; sahte olduğunu bilmeden, bunu anlama imkanı dahi olmayan yalnızca hastaların mağdur olmaması adına bu ilaçları temin eden eczanelere karşı ağır idari, mali ve cezai yaptırımlar uyguluyor.
SGK, sahte reçeteyi karşıladığı iddiasıyla öncelikle reçete bedelini ve faizi sonra reçete bedelinin 5 ile 20 kat arası cezayı eczacıya kesiyor. Eczacı tam kesinti ve cezaya karşı SGK’ ya dava açmış iken bu kez SGK elindeki Soruşturma Raporu ile eczacı aleyhine “kamu kurumunu zarara uğratma” ve “resmi evrakta sahtecilik” suçu nedeniyle Savcılık’ a suç duyurusunda bulunuyor. Mali Şubeye yazılar yazılıyor, kollukta ifadeler alınıyor vs. vs…Kendisi de mağdur olan eczacı bir anda kendisini çete üyeleriyle birlikte sanık sıfatıyla Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken buluyor. Yani olan eczacıya oluyor: SGK zararını kat kat eczacıdan çıkartıyor; sahte reçete düzenleyen reçete üyeleri bu ilaçları satarak haksız menfaati çoktan elde etmiş oluyor. Ama olan masum olmasına rağmen mali ve cezai ve yaptırımla uğraşan eczacı oluyor.
Sahte reçete sistemi nasıl işlemektedir:
Bu hususta öncelikle SGK yetkililerine seslenmek lazım: Eczacı sizin düşmanınız olamaz. Makul ve sağduyulu olarak olayın iç yüzü ve asıl sorumlularının tespit edilmesi gerekmektedir. Ama maalesef SGK, kimi bulursa onun kulağını çekiyor. Aksine SGK, eczacının bu çetelerin mağduru olduğunu unutmamalı. Bir yahut birkaç reçete karşılamakla eczacı SGK’ yı zarara uğratma kastıyla hareket etmez. Eczacılar aleyhine cezalar uygulanırken onların da ifadesine başvurulmalı, hastaların ifadeleri gerçeğe uygun, hileli işlemleri ortaya çıkaracak şekilde alınmalıdır. Nihayet tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildikten sonra, bu hususta tam kanaat oluşturulduktan sonra eczacıya kesilmektedir. Hele ki eczacının güç koşullar altında çalıştıkları bir çok eczanenin mali olarak zor durumda bulundukları unutulmamalıdır. Özetle SGK, eczacıyı kendi aleyhine çalışan bir çetenin üyesi olarak görmemeli; aksine bu çeteden eczacıyı koruyup kollamalıdır.
MEDULA sahte reçeteyi engelleyecek güvenlik yapısına sahip dahildir!
MEDULA sahte reçeteyi engelleyecek güvenlik yapısına sahip dahildir. Eczacının önüne gelen sahte reçeteyi anlama imkanı yoktur. Nitekim böyle bir yetkisi, sorumluluğu da yoktur. MEDULA sisteminin açıkları giderilmeli, sistem eczacıyı koruyacak şekilde iyileştirilmelidir. SGK’ nın alacağı en temel önlemlerden biri de budur. Zira bu önlemle eczacıların mağdur olması engellendiği gibi bir şekilde sahte olarak düzenlenen reçetelerin karşılanması ve kuruma gönderilmesinin de önüne geçilecektir.
Doktorların, MEDULA şifrelerini, kaşelerini güvenlik altına almaları sağlanmalıdır.
Yapılan Savcılık soruşturmasında ve ceza yargılamasına doktorlar, iş yoğunluğu nedeniyle reçetenin MEDULA sistemine başkası tarafından girildiği, bu reçeteyi kendisinin düzenleyip düzenlemediğini hatırlamadığı şeklinde genel ve soyut ifadeler vererek işin içinden çıkmaktadır. Ve maalesef aynı savunmayı kötü niyetli olan kişiler de yaparak kurtulmaktadır. Neticede yargılama aşamasında doktorlar hakkında genellikle kötü niyetli hareket etmedikleri kanaati oluşarak beraat kararı verilmektedir. Oysaki burada doktorun sorumluluğu tartışmasızıdır çünkü olayın çıkış noktası tam da buradan başlamaktadır. Doktorların çok yoğundum, şifremi başkasına vermiştim, bu reçeteyi bende düzenlemiş olabilirim demesi kabul edilemez. Hele ki doktorların bu savunmayla beraat ederken eczacılar aleyhine uzun süren yargılamalar yapılması hiç kabul edilemez. SGK öncelikle sahte reçetenin kim tarafından, nasıl düzenlettirildiğini her yönleriyle, apaçık bir şekilde tespit etmeli, kötü niyetli olan ve olmayan doktorların ayrımını tam olarak yaptıktan sonra MEDULA şifresinin, kaşesinin güvenliğini alması sağlanmalıdır. Zira doktorlar bu hususta gereken özeni göstermiş olsalar idi sahte reçeteler hiç düzenlenmeyecek netice ne SGK ne eczacı ne de vatandaş mağdur olacaktı!
SGK’ nın sahte reçete nedeniyle eczane aleyhine uygulamış olduğu kesinti ve para cezacına karşı ne yapılmalıdır?
SGK’ nın kesinti ve cezai şart uyguladığı yazısını tebliğ alır almaz eczacı derhal mahkemeye başvurarak “ihtiyati tedbir” kararı almalıdır. Yani mahkemeden kesintisinin icrasını engelleyecek bir karar almalıdır. Alınan ihtiyati tedbir kararı gereği SGK eczanenin hak edişinden belirttiği kesintiyi yapamamaktadır. Yargılama aşamasında dosya içerisinde eczacı, SGK hesap işleri uzmanı ve hukukçudan oluşan bir heyetçe bilirkişi incelemesi yapılacak ve eczacının reçete içeriği ilaçları usule uygun teslim edip etmediği tespit edildikten sonra sahte reçeteyi karşılamakta eczacının kusuru olup olmadığı tespit edilecektir. Unutulmamalıdır ki eczacının sorumluluğu reçetelerin MEDULA sisteminden sorgusunu yapmak ve hasta yahut ilaçları teslim alan kişinin adını, soyadını ve TC kimlik numarasını MEDULA ya girmekle bitmektedir.
SGK’ nın sahte reçete nedeniyle eczane aleyhine açmış olduğu ceza davalarına karşı ne yapılmalıdır?
Az önce de belirttiğimiz gibi biz kesinti ve karşı dava açarken SGK elindeki soruşturma raporuyla eczacı hakkında bir de “kamu kurumunu zarara uğratma” ve “resmi evrakta sahtecilik” suçu nedeniyle Savcılık’ a suç duyurusunda bulunmaktadır. Burada eczacı arkadaşlarımıza hemen belirtmek gerekir ki; kimse üç beş tane sahte reçeteyi vermekle hapse girmez. Zira bu reçetenin toplam bedelleri 7- 8 bindir. Bir eczacının 7-8 bin ile bir çetenin üyesi olması, haksız menfaat elde etmesi, SGK’ yı zarara uğratması düşünülemez! Aksi durum hayatın olağan akışına, mantığa ve hukukun genel ilkelerine aykırıdır. Burada eczacı arkadaşımızın savcılık ve mahkeme aşamasında kendisini etkin bir şekilde savunması, mahkeme hakkında bu hileli işlemleri kendisinin yapmadığı hakkında kanaat oluşturması gerekmektedir. Ve burada eczacı arkadaşımızı beraat ettirecek en önemli delil hukuk mahkemesinden almış olduğu bilirkişi raporu ve karardır!
Sağlık Hukuk | Özel Hastane - SGK Davaları | SGK Eczane Davaları
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.