Anayasa Mahkemesi; eczacılara, sanat icrasından men başka bir deyişle meslekten men cezası veren 6643 Sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’ nu, Anayasaya aykırı bularak iptal etti!!! Peki ya bundan sonra ne olacak? Anayasa Mahkemesi’ nin iptal kararının devam eden davalara etkisi ne olacak? Yahut devam eden soruşturmalara etkisi ne olacak?
Bilindiği üzere; Bölge Eczacı Odası Haysiyet Divanı ve Türk Eczacıları Birliği Yüksek Haysiyet Divanı, “meslek adap ve haysiyetine aykırı” eylemler nedeniyle oda para cezası, yazılı ihtar ve 3 günden 180 güne kadar sanat icrasından men başka bir deyişle meslekten men cezası veriyordu. Bu konuda haysiyet divanına çok geniş takdir hakkı tanınmış olup maalesef bu takdir hakkı çok keyfi olarak kullanılıyordu. Uygulamada; yönlendirme nedeniyle bir eczacıya Türk Eczacıları Birliği TEB yazılı para cezası verirken aynı eylem nedeniyle başka bir eczacıya 30 gün sanat icrasından men kararı verilebiliyordu. Bu keyfiyetin en sık karşılaşılan uygulaması ise muvazaa nedeniyle uygulanan 180 gün sanat icrasından men cezaları idi. Çünkü; Sağlık Müdürlüğü’ nün “muvazaa yoktur” dediği bir olaya ne yazık ki Bölge Eczacı Odası, “muvazaa vardır” diyebiliyordu. Sağlık Müdürlüğü’ nün muvazaa kararı vermediği bir eczacıya Eczacı Odası muvazaa vardır, diyerek 180 gün sanat icrasından men cezası verebiliyordu. Bunların hemen hepsi tabi ki yargıdan dönmekteydi. Zira muvazaa iddiasının kendisi dahi başlı başına soyut iddialardı: Kalfasının malvarlığının eczacının malvarlığından fazla olması, eczaneye alınan bilgisayarın kalfanın kredi kartından alınması gibi akla, mantığa aykırı, ispatlanmayan, ispatı mümkün dahi olmayan iddialardı.
Ancak, bu keyfiyet 21.10.2021 tarihinde sona ermiştir. Zira Anayasa Mahkemesi, 21.10.2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan 2021/ 6 E. 2021/ 62 K. Ve 22.09.2021 tarihli kararı ile 6643 Sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’ nun 30. Maddesini Anayasa’ ya aykırı bularak iptaline karar vermiştir. Kararın gerekçesi çok önemlidir: bizim davalarda dile getirdiğimiz şekilde; hangi eylem nedeniyle hangi cezanın verilebileceği somut bir şekilde düzenlenmemiş olup bu konuda Hasiyet Divanlarına çok geniş takdir hakkı tanınmıştır. Bu durum eczacılar bakımından hukuki güvenlik haklarını aşırı derecede zedelemektedir. Gerçekten; uygulamada bir Bölge Eczacı Odası “reklam yasağına” yalnızca yazılı uyarı cezası verirken başka bir Bölge Eczacı Odası ise 10 gün, 30 gün sanat icrasından men cezası verebiliyordu. TEB Türk Eczacıları Birliği ise Bölge Eczacı Odası Haysiyet Divanının verdiği cezayı aynen onuyordu. Daha vahimi; Bölge Eczacı Odası, bir eczacıya “yönlendirme” eylemine oda yıllık aidatının 15 (onbeş) katı para cezası verirken başka bir eczacıya 30 gün sanat icrasından men kararı verebiliyordu. Türk Eczacıları Birliği TEB Yüksek Haysiyet Divanı; Bölge Eczacı Odaları arasındaki bu çelişkiyi düzeltmek ya da Eczacı Odasının kendi içindeki çelişkiyi düzeltmek yerine verilen cezayı aynen onuyordu. Anayasa Mahkemesi’ nin iptal kararı ile birlikte artık bu keyfiyet sona ermiştir, diyebiliriz.
Anayasa Mahkemesi, iptal kararında 6643 Sayılı Kanunun 30. Maddesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk nedeniyle iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’ de yayımlanmasından itibaren dokuz (9) ay sonra yürürlüğe girmesin, uygun görmüştür. Bu nedenle; 21 Temmuz 2021 tarihine kadar 6643 Sayılı Kanunun 30. Maddesi yürürlüktedir. Öyleyse kanun koyucu, yeni bir düzenlemeye yapıncaya kadar bu madde aynen geçerlidir. Peki bu yürürlük sorununun devam eden davalara ya da devam eden disiplin soruşturmalarına etkisi ne olacaktır? Bundan sonra Haysiyet Divanları bu eylemler nedeniyle nasıl bir uygulama izleyecektir? Bunun cevabı, bekleyip görmektir. Ancak; iptal kararının gerekçesi nazara alındığında her bir meslek etiğine aykırı eylem bakımından ayrı ayrı cezalar saptanmalıdır. Örneğin; “reklam yasağının ihlali eylemi halinde 10 gün”, “reçete/ hasta yönlendirme eyleminin ihlali halinde 30 gün” gibi eczacının disiplin eylemleri ve buna bağlanan yaptırımlar ayrı ayrı madde metninde belirtilmelidir. Bu şekilde bir düzenleme ile Eczacı Odası ve Türk Eczacıları Birliği Haysiyet Divanlarının keyfi uygulamalarının önüne geçilebilir. Peki devam eden disiplin soruşturmalarında Bölge Eczacı Odası ve Türk Eczacıları Birliği TEB nasıl hareket edecektir. 21 Temmuz 2021’ e kadar 6643 Sayılı Kanunun 30. Maddesi yürürlükte olduğuna göre aynı yöntemle cezalar vermeye devam mı edecekler yoksa Anayasaya aykırı olduğu tespit edilen bir madde hükmü karşısında duracaklar mıdır? Kanaatimizce; olması gereken, Anayasaya aykırı bir şekilde disiplin soruşturmasına devam etmemek, olacaktır. Aynı kanaatimiz, ilk derece mahkemesinde yahut Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay aşamasında olan davalar bakımından da geçerlidir: Her ne kadar yürürlükte dahi olsa Anayasaya aykırılığı kabul eden kanun hükmüne dayanılarak mahkemece karar verilemez. Bu göz göre göre parmağı göze sokmaktan başka bir şey değildir.
Anayasa Mahkemesi’ nin, 21.10.2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan 2021/ 6 E. 2021/62 K. Ve 22.09.2021 tarihli kararına https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6643.pdf linkinden erişebilirsiniz.
Detaylı sorunlarınız için whatsup ve telegram destek hattından ulaşabilirsiniz.
Sağlık Hukuk | Özel Hastane - SGK Davaları | SGK Eczane Davaları
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.