ECZACININ, SAHTE REÇETE İDDİASI İLE EVRAKTA SAHTECİLİK VE KAMU KURUMU ZARARINA DOLANDIRICILIK SUÇU NEDENİYLE YAPILAN CEZA DAVASI YARGILAMASI
Mevcut İlaç Alım Protokolünün 5.3. maddeleri karşısında bir eczacının “evrakta sahtecilik” “kamu kurumu zararına dolandırıcılık” suçundan yargılanması hiç de zor değildir.
Çünkü; SGK Müfettişleri hastanın ifadesini öyle bir şekilde almaktadırlar ki hasta aldığı ilacı, gittiği muayeneyi inkar etmektedir. Halbuki; MEDULA sisteminde hastanın ilaç kullanım raporları bulunmakta; hasta daha önce de iddiaya konu reçeteleri almış; tanı ile reçete uyumlu olunca artık eczacının görevi bu ilaçları hastaya ya da yakını dahi değil sözleşmeye göre ilacı almaya gelen kişiye kimlik tespiti ve bu bilgileri MEDULA girerek vermek zorundadır.
Ancak tüm bu veriler varken bazen hasta ilacı aldığını inkar etmekte; bazen de hastanın çocuğu ilacı almakta hasta diğer çocuğundan SGK ifade almakta dolayısıyla sağlıklı ve doğru ifadeler verilememektedir.
Sonuç olarak eczacıya protokolün 5.3.5- 5.3.10 maddeleri uyarınca yazılı uyarı ve katlı para ceza uygulanır ve Müfettiş aynı raporla konunun Savcılığa ihbar edilmesini görüşünü yazar. İddia; eczacı kamu kurumunu zarara uğratmıştır; evrakta sahtecilik yapmıştır. Zarar nerede? SGK, zaten protokolün 4.3.6 maddesi uyarınca reçete bedelini eczacının hak edişinden kesmiştir. Zarar zaten oluşmamıştır? Peki; remi evrakta sahtecilik suçu oluşmuş mudur? Eczacı, sahte reçeteyi ne şekilde düzenletmiştir?
İşte tüm bunlar ceza yargılamasında yapılacak delil araştırması ile tespit edilir? Hastaların ifadeleri tekrar alınır, ilaç kullanım raporunun ve reçetenin ne şekilde yazıldığı kesin, somut ve net bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Gerçekten Yargıtay 15. Ceza Dairesi yerleşik kazanmış içtihatları ile; “sanık savunmaları, tanık anlatımları ve söz konusu ilaçların hak sahiplerine yasaya uygun yazdırdıkları ve fiilen bu tür ilaçları kullandıkları hususunun yapılan araştırma sonucunda da belirlenmiş olması ayrıca ilaçların reçetelere yazdırılması konusunda sahte herhangi bir hususun belirlenemediği gibi kurumca bu ilaçların sanıkların elinde ne şekilde kaldığının da tam olarak belirlenememiş olması, yine bilirkişi raporunun yönetmelik ve genelge hükümlerini zikrettikten sonra ilaçların yönetmelik ve genelge hükümlerine uygun olarak tutulmaması nedeniyle başkalarına satılması ihtimali bulunduğu bu nedenle eczacıların sorumlu olduğunun bu sorumluluğun idari para cezası ve SGK’nun ilgili eczanelerle sözleşme yenilememesi veya sözleşme iptali olabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olmaması gerekçesine dayanan beraat hükmü yönünden mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.”
Sağlık Hukuk | Özel Hastane - SGK Davaları | SGK Eczane Davaları
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.